2018 Yılında Kredi Faizleri Ne Olacak?

2018 yılının ilk çeyreğini geçmemizin ardından uzman olsun olmasın paraya yakın olan çevrelerce sürekli yorumlanan ekonomik piyasaları, her geçen gün oluşan yeni senaryolar ile tekrar yazılmaya devam ediliyor. 2018 yılında kredi faizleri gelişen ekonomik oluşumlar, siyasi etkiler ile birlikte küresel ekonomide karşımıza çıkacak olan kritik hareketler neticesinde kredi faizlerinin yüksek olmasını ülkemizde bankaların vermiş olduğu mevduat faizleri tetikliyor. Peki 2018 yılının 8 ay’ı itibariyle mevcut kredi faizleri ne olur, muhtemel gelişen olaylar nasıl etkileyecek. Biraz bunlara değinelim.

2018 Yılında Konut Kredisi Faizleri

Seçim öncesi yapılan düzenlemeler arasına konut alımlarında KDV indiriminin yanı sıra aynı zamanda Tapu harcı ödemesinde de yüzde 1 oranında indirim yapıldı. Bu indirimin yanı sıra Ziraat Bankası, Halkbank ve Şekerbank mevcut konut kredisi faizlerini üç aylığına 0,98 bandına indirdi. Sıkışan emlak piyasasını rahatlatacak ve mevcut stokları eritecek olan bu düzenleme sonrası özellikle faizlerin indirilmesi ev alma arayışında olmayanları da arayışlara itti diyebiliriz. Öyle ki yapılan indirimler 500 bin liralık kredilere kadar yansıtılıyor ve bu yansıtmalar sonucu 161 bin liraya varan avantajlar söz konusu haline geldi.

Üç bankanın konut kredisi faizlerini psikolojik sınır olan 1,00 bandının altında indirmesi neticesinde oluşacak konut satışları için diğer bankaların da bu paydan kapmak adına indirimlere gideceği, hatta katılım bankaları başta olmak üzere daha fazla indirimlere gideceği konusunda tartışmalar yaşanıyor.

Muhtemel ev alacaklar arasında en çok tartışılan konunun başını elbette konut kredisi faizleri çekiyor. Hangi bankanın oranı ne, hangi banka ne gibi şartlarda veriyor gibi araştırmaların içerisinde en çok sorulan soru konut kredisi faizleri düşecek mi? Oluyor. Bankaların mevduat faizini yüksek tutması mevcut kredilerin faizinin de aşağı bantlara inmesini engelliyor diyebiliriz. 2016 yılı sonlarına doğru 1,15 – 1,25 bantlarında olan Konut Kredisi Faiz Oranları Cumhurbaşkanımızın çağrıları neticesine sonuç vermişti ve resmi bankalar başta olmak üzere faiz bantlarını 0,80 oranları çekmişti. Bu çağrıya benzer çağrının Cumhurbaşkanımızca yeniden yapılmasının ardından ev alacak kişilerin ev kredisi faizlerinde indirimin yaşanmasını beklemeye aldıkları söylenebilir. Zira son dönemde emlak satışları oldukça daralmış durumda. Bu daralmanın en büyük nedeni konut yapımında kullanılan malzemelerin fiyatlarının artışı, beraberinde konut fiyatlarının artış göstermesi ve  en önemlisi ise konut kredisi faiz oranlarının devlet bankalarında yüzde 1,03 civarlarında diğer özel bankaların ise yüzde 1,30 oranlarında olması.

Emlak piyasasında faiz oranlarının yükselmesi ile ev fiyatlarının düştüğü, faiz oranlarının düşmesi neticesinde ise ev fiyatlarının arttığı görüşü hakim kılınıyor olsa da, gerçekte bu böyle değil aslında. Fakat birikim ile ev alımı söz konusunun neredeyse imkansız olması nedeniyle alım için mutlaka finans kaynağının sağlanması gerekiyor. Yüksek fiyatlar neticesinde alım gücü düşeceğinden faiz oranlarının da indirilmesi daralan emlak piyasasını rahatlatacak bir nefes aldıracak gibi görünüyor.

Önümüzdeki süreç içerisinde konut kredisi faiz oranlarının kısa süreliğine sabit kalsa da ileriki süreçlerde düşeceği konusu siyasilerce hakim durumda. Önümüzdeki süreçte ve 2019 yılında yapılacak seçimler neticesinde sağlanacak siyasi istikrar ve büyüme oranları neticesinde konut kredisi faizlerinin düşecek olması muhtemel.

Konut kredisi faizinin düşmesini bekleyenler içerisinde daha önce kredi kullanan ve yapılandırmayı bekleyen tüketicilerde bulunuyor. Bu nedenle ev kredisi faiz oranları ve düşme beklentisi güncelliğini korumaya devam ediyor.

2018 Yılında Tüketici Kredisi Faizleri

Güncel olarak tüketici kredisi faizleri alınan tutara, vadesine ve bankaların yapmış olduğu kampanyalara istinaden 0,99 ile 1,70 bantları arasında değişkenlik gösteriyor. Bu değişkenliğe neden olanlardan birisi de krediyi kullanacak kişilerin kredi notları diyebiliriz. En düşük faizin konutta % 1,03 seviyelerinde olduğunu düşünürsek ihtiyaç kredileri için bu bantların oluşması normal sayılabilir.  İhtiyaç kredilerinin yükselmesini tetikleyen olay yine mevduat faizleri diyebiliriz. Bankalar kişilerden topladıkları mevduatlara yüksek faiz vermeye devam ettiği sürece bu oranların inmesini olanaksız kılıyor. Merkez bankasının da faiz oranını indirmeye yanaşmaması üzerine özellikle Cumhurbaşkanınca yapılan çağrılara ekonomi patronlarının nasıl bir tepki vereceği merak söz konusu. İndirilen faiz oranları beraberinde yatırımı, onun yanında da büyümeyi artıracağından şu anki beklentiler faizlerin indirilmesi yönünde. Bütün bunlara rağmen 2018 yılı boyunca tüketici faiz oranlarının yatay seviyede devam etmesini öngörüyoruz.

2018 Yılında Taşıt Kredileri

Konut kredisi ile tüketici kredisi faizleri arasında yer edinmeye çalışan Taşıt Kredilerinin güncel faiz oranları 1,28 ile 1,70 arasında değişiyor. Bu oran taşıt alımı için oldukça yüksek diyebiliriz. 0 Km araç alımında 48 ay vadelere kadar çıkan taşıt kredilerinin tahsisinde bankanın ortağı olan markalar için biraz daha avantajlı oranlar uygulanıyor. Tüm kredilerde olduğu taşıt kredileri de yatay bir seviyede bulunuyor. Fakat yıl sonu geldiği zaman otomotiv sektörünün kampanyalarında artış gösterdiğinden yıl sonu itibariyle bu kampanyalara bankaların da iştirak edeceğini söyleyebiliriz. Bu nedenle kullanılmamış araç alma talebinde bulunanlar yıl sonunu muhtemel yapılacak kampanyalar için beklemeye alabilirler.

2018 Yılında Dolar

Herkesin psikolojik sınır olarak lanse ettiği 4,30 bandını geçen doların karşısında Türk Lirasının değer kaybetmesi uzun sürmeyecek. Ani yükseliş ile rekorlar tazeliyen Dolar kuru, Merkez Bankasının attığı adımlar neticesinde 4,22 seviyelerine gelmiş olsa da; önümüzdeki hareketli süreçlerde hangi aşamalara geleceği merak konusu.  Gerek siyasi aktörler gerekse ekonomi patronlarının atacağı adımlar neticesinde bir miktar daha yükselecek olan doların ineceği beklentiler arasında. Zira Amerika Başkanı Trump’ın siyasi beceriksizlikleri doların başına ve Amerikan ekonomisine çorap örmeye devam ederken Türk Lirasının değer kazanmasını bekliyoruz. 2018 yılında dolar yatay seviyelerde kalması muhtemel olaylar arasında.

Amerika başkanı Trump’un İran ile yaptıkları nükleer anlaşmayı yok saymasının ardından alevlenen dolar kuru dalgalanmalara gebe kalmış olsa da ilerleyen dönemlerde durulacaktır.

2018 Yılında Euro

Doların yükselmesine bağlı olarak Euro da 5,00 lira olan sınır bandını geçmiş durumda. Geleceği tartışılan AB’nin yapılacak referandumlar ile üye ülke sayısında düşüş yaşanabileceğini küresel ekonomiler canlı olaylar eşliğinde test etti. Avrupa ülkelerinde gelişen siyasi ve küresel gelişmeler elbette Euro’ya yön veriyor. Bu nedenle ekonomik gücü ile övünen AB’de gizli enflasyon ve geçim sıkıntısı görünmeyenler arasında. TL, Euro karşısında değer kaybediyor olsa da bu durumun uzun sürmeyeceği kanısındayız.

2018 Yılında Altın Fiyatları

Artan döviz kurları ve yükselen faiz oranları beraberinde en önemli sığınak adını alan altın fiyatlarını da yükseltmiş durumda. Gramı 180 lira seviyelerinde satışa  sunulan altının yıl sonuna kadar yükseleceği beklentisi mevcut. Bu nedenle bazı kesimler tarafından yine sığınılan bölge halini altına yatırım yapılacağı bekleniyor.

2018 Yılında Borsa Ne Olur?

En önemli riskleri bünyesinde barındıran Borsa gelişen döviz artışları, altının ons fiyatındaki yükseliş ile ülkeler arasındaki küresel ekonomide yaşanılacak krizler neticesinde önemli olaylara gebe durumunda. 2017 yılında ülke olarak önemli badirelerin yaşanılmasına rağmen rekor üstüne rekor kıran Borsa İstanbul, 2018 yılına girmemizle de yorumludan yükselişine devam etti. 2017 yılında yüzde 47,6 gibi bir oranla en yüksek kazancı veren borsa bu kazancı vermeye günümüz itibariyle devam ediyor. Zaman zaman inişler yaşanıyor olsa da artış yaşanması borsanın geleceğini etkiliyor.

2017 yılında yaşanılan kârlılık oranları sektörde faaliyet gösteren şirketlerin iştahını artırdı ve bu yıl içerisinde de kârlılık beklentileri borsayı yükseltmeye yetti. Güçlü hisse senedi piyasası artacak olan ihracat ve büyüme oranları sayesinde daha da güçlenerek çıkacağa benziyor. Yükselen faizler borsanın yükselişini engelliyor gibi görünse de oluşacak faiz indirimi sonrası 2018 yılında borsa önemli artışların yaşanacağı beklentiler arasında

Yorum yapın

Krediler