Kefalette Rücu Davası Nedir?

Kefil olmak, bankalar ve birçok kurumda alınan hizmetlerde en yaygın olarak kullanılan teminat türüdür. Kefil olan kişi, bir başkasının teminata konu olan borcunu ödememesi durumunda borcu kendisinin ödeyeceğine dair kefalet sözleşmesi imzalamaktadır. Bu banka veya diğer hizmet sektörlerinin ödemeyi garanti altına aldığı bir yöntem olmaktadır. Kefil olan kişi, imzalamış olduğu sözleşme ile borçlu olan kimsenin borcunu ödememesi durumunda bahse konu olan borçtan sorumlu olduğunu taahhüt eder.

AYRINTI: Kefil kendi esas borçlu yüzünden ödediği borç için sonradan bu davayı açtığında kazansa bile çoğu kez bu dava sonucu olan ilamın icraya koyulması ve bu takibin yıllarca sürdürülmesi konusunda zorluklar yaşanmaktadır. Bu sebeple bu davaları alanında uzman, profesyonel bir avukat ile yürütmeniz en doğrusu olacaktır. İnanın icra hukukundaki teknik ayrıntılar ve incelikler sizi hakkınızdan bile edebilir.

Kefalette Rücu

Borçlu alacaklı olan kişiye borcunu ödemezse kefil olan kişi borçlu olan kişinin borcunu ödemektedir. Birçok kişinin merak ettiği konu olan kefalette rücu davası nedir konusu borçlunun borcunu ödememesi veya ödeyememesi ve bu borcu kefil olan kişinin ödemesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Kefil olan kişi, borçlunun borcunu ödedikten sonra ödediği parayı borçlu olan kişiden tekrar talep etme hakkına sahiptir.

Kefalette rücu davası nedirsorusunun cevabı borçlunun alacaklı olan kişiye borcunu kefil olduğu kefalet sözleşmesi teminatı kapsamında ödeyen kefilin, ödemiş olduğu parayı borçludan alabilmek için başvurduğu kanuni yoldur. Kefil bu rücu davasını açabilmesi için, kefillik sözleşmesi ve teminat oluşturduğu bir borç bulunması gerekmektedir. Aynı zamanda kefil olan kişinin borcu ödemiş olması ve ödediğine dair evrak ve dekontların olması gerekmektedir.

Kefil, direkt olarak ödediği para makbuzları ve kefillik sözleşmesi ile icra takibine başlayabilmektedir. Böylelikle icra dairesi borçlu için icra takibine başlamaktadır. Eğer asıl borçlu bu icra takibine itiraz etmezse borçlunun malları haczedilebilmekte ve bu malları sattırarak parasını tahsil edebilmektedir. Fakat borçlu icra takibine itiraz ederse, kefil rücu davası açmak zorunda kalmaktadır.

Bir diğer kanuni yol ise kefilin doğrudan rücu davası açma hakkının bulunduğu olmaktadır. Kefil olan kişi, kefalet sözleşmesini Asliye Hukuk Mahkemesine sunarak rücu davası açabilmektedir. Bu dava aynı zamanda icra mahkemelerinin icra takibine itiraz edilmesi durumunda da Asliye Hukuk Mahkemesine bir dilekçe verilmesi suretiyle de rücu davasını açabilmektedir. Kefillikte rücu davası açmak için herhangi bir zaman dilimi belirlenmemiştir. Bu sebeple rücu davası açmak isteyen kişinin ödemeyi yaptığı tarihten itibaren 10 yıl içerisinde bu davayı açması gerekmektedir.

Yorum yapın

Krediler